1982 yazında, Long Island’ın güney sahilinde, bir grup işçi sınıfı genci ve yirmili yaşlarındaki gençler, yaz tatillerini hem çalışarak hem de eğlenerek geçirir. Yazlık işler, onların para kazanmasını sağlarken aynı zamanda sosyal bağlarını güçlendirir; arkadaşlıklar ve ilk aşkların filizlendiği bir ortam oluşturur.

Gençler, günlerini plajda, sokaklarda ve yazlık mekanlarda geçirirken, birbirlerine aşık olur, rekabet eder ve hayata dair ilk ciddi deneyimlerini edinirler. Ancak yaz sona erdiğinde, gölgeleme zamanı gelir: tatilin masumiyetinin ve geçici mutlulukların yerini, gençlerin karşı karşıya kalacağı geleceğin belirsizlikleri, sorumluluklar ve hayatın sert gerçekleri alır. Bu yaz, her biri için bir dönüm noktası olur; gençler hem arkadaşlık hem de kendi kimliklerini sınayacak, büyüme ve olgunlaşma yolunda önemli adımlar atacaklardır.