Bir inşaat firmasının, mahalledeki evlerin sağlamlığını kontrol etmek için gelmesiyle birlikte mahallede büyük bir panik başlar. Daha ortada kesin bir rapor yokken, herkes evlerinin yıkılma ihtimaliyle yüzleştiğini düşünerek korkuya kapılır. Söylentiler hızla yayılır, “binalar yıkılacak” dedikodusu mahalleliyi iyice ayağa kaldırır.

Bu kargaşanın içinde sakinliğini koruyan tek kişi, Kuşçu Baba’dır. O, mahallenin tarihi değerinden dolayı kimsenin buraya dokunamayacağına inanır. Ancak hafızasına pek güvenilmeyen Kuşçu Baba’nın söyledikleri mahalleli tarafından dikkate alınmaz. Onu ciddiye alan tek grup Rafadan Tayfa olur.

Kuşçu Baba’nın sözlerinin izini sürmeye karar veren Rafadan Tayfa, soluğu kütüphanede alır. Yaptıkları araştırma sonucunda ise Kuşçu Baba’nın haklı olduğunu öğrenirler: Yaşadıkları mahallenin tam altından İstanbul’un en eski dehlizlerinden biri geçmektedir. Bu keşif, mahalleyi bekleyen büyük tehlikenin yanı sıra onu koruyacak tarihi bir sırrı da ortaya çıkarır.