Ünlü bir sirk köpeği, yıllarca alkışlarla ve ışıkların altında yaşamış olsa da, gösteri ekibinin yeni bir şehre gitmesiyle geride bırakılır. Alıştığı kalabalık ve rutin bir anda yok olmuş, yalnızlık ve belirsizlik içinde sokaklarda dolaşmaya başlamıştır. Karnını doyuracak bir şeyler ararken ve nerede uyuyacağını bilemezken kader onu Billy ile karşılaştırır. Kasabaya yeni taşınmış, biraz içine kapanık ama hayal gücü geniş olan Billy, köpeği ilk gördüğü anda aralarında güçlü bir bağ hisseder. Onu sahiplenip çiftliğe götürdüğünde, köpek bir anda bambaşka bir dünyanın kapılarını aralar.

Çiftlikte ilk başta yabancılık çeker; gürültücü tavukların gagalamaları, inatçı keçinin sürekli ona sataşması ve meraklı tayın etrafında koşturması onu ürkütür. Ancak Billy’nin sabrı ve sevgisi sayesinde köpek, bu yeni yaşamın ritmini yavaş yavaş öğrenir. Zamanla diğer hayvanlarla dostluk kurar, çiftliğin günlük düzenine katılır ve Billy’nin en yakın sırdaşı olur.

Köpeğin hayatındaki bu ikinci şans, sadece ona değil Billy’ye de iyi gelir. Yeni kasabada kendini yalnız hisseden Billy, köpeğin sadakati ve sevgisiyle cesaret kazanır. İkisi birlikte hem çiftlikte küçük maceralara atılır hem de birbirlerine güç verirler. Köpek, sirkte öğrendiği bazı numaraları çiftlikte sergileyerek hayvanların dikkatini çeker, hatta zamanla onları da eğlenceli oyunlara dahil eder.

Böylece terk edilmiş bir sirk köpeği, beklenmedik bir şekilde yeni bir aile ve gerçek bir yuva bulur. Artık sadece bir gösteri yıldızı değil, sevilen bir dost ve çiftliğin ayrılmaz bir parçasıdır.