Ip Man’ın polis olarak görev yaptığı dönemi konu alan film, onun hem adalet hem de hayatta kalma mücadelesini işler. Görev sırasında tehlikeli bir çete liderini tutuklayan Ip Man, kısa süre sonra liderin gizemli bir şekilde ölmesiyle kendini beklenmedik bir suçlamanın ortasında bulur. Cinayetle suçlanan usta, hem itibarını korumak hem de suçsuzluğunu kanıtlamak zorundadır.

Ancak mesele bununla sınırlı kalmaz; çete liderinin kızı, babasının ölümünün intikamını almak için Ip Man’ın peşine düşer. Bu yeni tehdit, ustayı hem kişisel hem de fiziksel olarak sınayan bir çatışmanın içine sürükler. Aynı zamanda Ip Man, Japon Ordusu’nun Guangzhou’ya yaklaşmasıyla birlikte, şehrin ve halkın güvenliği için daha büyük bir savaşla da yüzleşmek zorunda kalır.

Film, Ip Man’ın yalnızca dövüş ustası değil, aynı zamanda adaletin ve onurun savunucusu olarak karşılaştığı zorlukları, stratejik zekâsını ve dövüş sanatlarındaki yetkinliğini nasıl kullandığını gösterir. Tehditler ve ihanetlerle dolu bu süreç, onun karakterini ve efsanevi ustalığını pekiştiren kritik bir dönemi gözler önüne serer.