Günümüzün karmaşasıyla kaynayan bir İtalyan şehrinde geçen bu hikâye, geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalan bir kadının karanlık ve gerilim dolu yolculuğunu anlatıyor. Ukrayna’dan yıllar önce İtalya’ya göç eden Irena, yeni hayatında huzur arasa da, geçmişin hayaletleri peşini bırakmaz.

Film, iki zaman düzleminde ilerleyen çok katmanlı bir anlatı sunuyor: bir yanda Irena’nın bugün yaşadığı kaygılar, diğer yanda ise geçmişin derinliklerinde saklı karanlık sırlar. Yavaş yavaş açığa çıkan entrikalar, üst üste çakışan olaylar ve belirsizlikler, seyirciyi gerilim yüklü bir psikolojik yapbozun içine sürüklüyor.

Irena, cazibesi hâlâ canlı olan ama gizemli, kırılgan ve mesafeli bir figürdür. Dışarıdan itaatkâr ve sakin görünse de, derinlerde doğal gururu, asi kişiliği ve hayatta kalma içgüdüsü hâlâ güçlü bir şekilde varlığını sürdürmektedir. Ancak, geçmişten gelen korkunç bir gölge, onun huzurunu bir kez daha tehdit eder: Muffa.

Muffa, Irena’yı yıllar önce kaçırıp korkunç zulümlere maruz bırakan karanlık bir figürdür. Onun beklenmedik şekilde yeniden ortaya çıkması, Irena’yı yeni korkularla, eski travmalarla ve geri dönmesini istemediği acı hatıralarla yüzleşmeye zorlar. Artık, hem kendi kimliğini yeniden tanımlamak hem de geçmişin zincirlerini kırmak zorundadır.

Gerilim, dram ve psikolojik çatışmaların yoğun bir şekilde işlendiği bu hikâyede, Irena’nın kim olduğu, kimden kaçtığı ve neye direndiği her sahnede sorgulanır. Gerçekler birer birer gün yüzüne çıktıkça, seyirci kendisini travmalar, intikam ve hayatta kalma mücadelesi arasında nefes kesici bir gerilimin tam ortasında bulur.