Dolambaç - Detour

Annesinin hayatını derinden sarsan ve onu ölümün eşiğine getiren talihsiz kaza, genç bir adamın ruhunda onulmaz yaralar açar. İçinde büyüyen öfke, zamanla kontrol edilemez bir intikam arzusuna dönüşür. Bu genç, gözünü hırs bürümüş halde, kazanın tek sorumlusunun üvey babası olduğuna inanır ve aklını karartan kinle ondan hesap sormaya yemin eder. Tam da bu noktada, geçmişi suç, şiddet ve kanla yoğrulmuş, acımasız bir serseriyle yolları kesişir. Adam, ona şeytani bir teklif sunar: Üvey babasını ortadan kaldırmak için onunla işbirliği yapmak.

Başta bu teklif, genç adam için adaletin tecellisi gibi görünse de, kısa süre içinde maskeler düşer. Ortada yalnızca bir cinayet planı değil, aynı zamanda derinlere kök salmış ihanet zincirleri, kanlı hesaplaşmalar ve yıllardır saklanan karanlık aile sırları vardır. Her yeni bilgi, onu geri dönülmez şekilde suçun içine çeker. Bir zamanlar “adalet” için çıktığı yol, giderek amansız bir şiddet sarmalına, kimsenin masum olmadığı ölümcül bir oyuna dönüşür.

Gerçekler, tıpkı keskin bir bıçak gibi yavaş yavaş ortaya çıkarken, genç adam kendi vicdanıyla hesaplaşmak zorunda kalır. Attığı her adımda, intikamın bedelinin yalnızca hedef aldığı kişiye değil, bizzat kendisine de ağır şekilde ödetileceğini fark eder. Artık mesele sadece bir hesaplaşma değil; ruhunu kurtarmak ile karanlığa tamamen teslim olmak arasında bir seçimdir.